ankara

• incek'te cama yağmur damlaları çarptıran bir hava hakim. ayrıca böyle diyeceğimi hiç düşünmezdim ama minik çapta terapi gibi…
• ankara'ya "köy" diyen var.
  gel diyi, aağzımı diyi, gır diyi, vur bağaa, diyi.
  
  yavrum ankara köyse mesela çankırı ne? ben çankırı merkeze ilk gittiğimde yolda uyumuş uyanmış ve şoföre niye iniyoruz, demiştim. geldik, demişti. etrafa bakıp çubuk'ta ne işimiz var, demiştim.
  çünkü türkiye'nin çoğu şehir merkezi ankara'nın uzak ilçelerine eş.
  tamam ankara bir paris olmayabilir sizin için ama bence bordeaux halt etmiş bizimkinin yanında.
  irlandalı mısınız, nesiniz, sahip çıkın biraz ülkenizin başkentine.
• burnumda tütüyor…
  sanki asırlar oldu sokaklarında dolaşmayalı, karanfilde gezinmeyeli, aspava sofrasında buluşmayalı
  gönlümde öyle ayrı bir yeri var ki, hiçbir şehir hatta hiçbir insan dolduramıyor.
  ankara'nın yerini hangi şehir doldurur ki zaten? kendinden başka.
• o kadar nefret ediyorum ki bu şehirden,yaşanmışlıklarımdan..yaşanmamışlıklarımdan..gri havasından..son yıllarda olmayan ayazından..en çok üzüldüğüm günleri bana hatırlatan,eski günlerimi kaybetmemi sağlayan şehirden..
  kefşke bir ihtimalim olsa da gitsem..ben öyle romantik ankaracı değilim.şehir üstünde artık yapacağım yapabileceğim şeyleri tamamladığımı düşünüyorum..bunu da böbürlenerek söylemiyorum kimse yanlış anlamasın.ama ankarada yapacak hiç bir şey yok.hele ki bir sıcak çay içip iyimisin diyecek dostunuz yoksa veya kaybetmişseniz...bitmiştir bu şehir sizin için artık.yeni şehirlere yelken açma vaktiniz gelmiştir.
• 6 yıl aradan sonra tekrar yaşamaya başlayacağım güzel memleketim.
  
  burada hakkında atıp tutan dangalaklara bakmayın, şehrin kimliği de, dostlukları da insan kalitesi de türkiye'nin çok üzerindedir.
  
  şehir tiyatrosu avrupa için bile kıymetli, operası dünya standartlarında yetenekler çıkarır. ama burada tiyatroya istanbul'daki gibi eşofmanla gidilmez, ona da laf eder misiniz ki^*.
  
  hemen her türk müzik grubu, ses sanatçısı yılda en az bir kez konsere geliyor. yabancı bazı kaliteli gruplar özellikle indie/alternatif de zaman zaman kaliteli performanslar izletiyor.
  
  zakkum, tnk, pilli bebek, sakin, yeni türkü gibi gruplar çıkmış şehirden. benzer potansiyeller hala cumartesi akşamları sahnelerde.
  
  şehir sınırlarında jeosit gölü, doğal hayat yaşam parkları, kayak merkezi, buz pateni pisti, hipodrom, atlı spor kulübü, çim hokeyi tesisleri, onlarca olimpik havuz mevcut.
  
  futbol ve basketbol'da rekabetçi kulüpleri var.
  
  ne s.kime gri dendiğini pek anlamıyorum ama güneşli gün sayısı istanbul'dan fazla.
  
  eğer söz konusu grilik mimari ise, çoğunluğu holzmeister'e ait olan çok önemli germen mimarların şaheser gibi eserlerine laf etmeden bir destur çekin.
  
  bolivya kerhanesi gibi duvarı, damı, camı rengarenk gecekondulu şehirlerinizin mimarisi çok güzel, ankara mimarisi kötü öyle mi.
  (aynı tiplerin benzer özellikleri olan berlin, viyana'yı mimari olarak yere göğe sığdıramadığına bile şahit oldum)
  
  her yer beton yeşil alan yok diyen davarlar kişi başına 72 metrekare yeşil alan düşüyor bu şehirde. istanbul'un 12 katı.
  
  kötü yönleri elbet var. özellikle özal dönemi iç göçleri ve kaçak göçmenler kent kültürünü kısmen bozsa da, (pavyon “kültürsüzlüğü” vb.) ankara cumhuriyet'in kalesi, ta kendisidir.
  
  velhasıl liste uzar sabaha kadar yazarım ama gerek yok. sanattan, spordan, tarihten, mimariden, kültürden, sembolizmden kısacası hayattan anlamayan adamlara ne anlatsan boş.
  
  umarım en kısa zamanda her neresi ise isteğiniz orada yaşarsınız.
• gitmek isteyenlerin mutlaka buna bakmadan gitmemesi gereken şehir.
• ak istanbul sevicileri doluşmuş yine
• az önce gök gürültüsü ile beni uykumdan uyandıran şehir.
• dünyanın sonunun geldiğini düşündüren gök gürültüsünün duyulduğu başkentimiz. uykudan uyanıp buraya kadarmış, kaderde yalnız ölmek varmış dedirtti.
• önce gök gürültüsü, şimdi de kararında bir yağmur...
  kırk ikindiler başladı.